Cumartesi, Şubat 15, 2003

senle beni düşündüm dün gece.....
yatağımda yalnız başıma, aslında pek de yalnız sayılmazdım, daha yeni bitirmiştim Richard Bach'ın "Bir Çift Kanat" kitabını ve başucuma koymuştum. Hayallerim benimleydiler, kitaptan aklımda kalan cümleler hayallerime kanatlar takıyor ve uçuruyordu onları bulutsuz mavi göğe.
cümlelerin, kelimelerin, harflerin, seslerin beynimin daha derinliklerine inmesine izin verdim dün gece. seni bulmalarını, sonsuz gibi görünen derin çukurdan kanat takıp çıkarmalarını istedim... rüyamda bir uçaktaydım. pilottum!! çocukluğumun en büyük hayali gerçek olmuştu!! iki kişilik küçük bir uçakta beraber uçuyorduk seninle... şehirlerin evlerin insanların olmadığı yerlerden uçtuk bir süre.
sonra yerin göğün nasıl bir anda değiştiğine şahit olduk seninle... ağaçlar mor renge büründü, gökyüzü sarıya.. kırlar kırmızı oldu, göller yeşil.... uçağın pervanesinin de dönmediğini farkettik az sonra. uçağı uçuran kuvvet o homurtulu dumanlı motor değil, içimizden gelen bir şeydi. elini bıraktığımda uçağın alçaldığını, tuttuğumda ise yükseldiğini gördüğümde kalbim yerinden fırlayacakmış gibi oldu!! sesler de anlamlarını yitirdi. sadece ve sadece rüzgarın sesi vardı. camları açtık onu daha rahat duyalım diye, hiç üşümedik rüzgardan, sanki o bizi tatlı tatlı okşuyordu....
sonra yere inmeye karar verdik. hemen yerde bulduk kendimizi, uçak biz bir hamle yapmadan indiriverdi bizi yere. yere bastık kırmızı renkli çimlerin üzerinde koştuk bir süre. yeşil renkli göle girerek yıkandık masumiyetimizi bir süreliğine unutarak. mor ağalardan meyvelerini çaldık karnımız acıkınca... hayatımızda yediğimiz en tatlı meyvelerdi bunlar...
yorgunluktan uykumuz geldiğinde serildik çırılçıplak ağacın altına. uykuya dalmadan önce son kez fısıldadım kulaklarına "seni seviyorum" diye.. gözlerinin parıldamasıyla cevabını aldım. rüzgar da bizi çok sevdi, hep yanımızda oldu üşütmeyeye dikkat ederek.
başka insanlara ihtiyaç duymadık orada kaldığımız süre boyunca, ne de eşyaları aradık gündelik hayatımızda vazgeçemediğimiz.... çünkü biliyorduk sadece biz vardık, "biz" vardık, başka hiçbir kimseye ve nesneye ihtiyaç duymadan, kendi benliklerimizle varolduk düşler ülkesinde......

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home